FirmaTurk Türkiye'yi Dünyaya Tanıtan Firma Rehberi
Türkiye borsasındaki gelişimin seyri 501270832870160388


Join the forum, it's quick and easy

FirmaTurk Türkiye'yi Dünyaya Tanıtan Firma Rehberi
Türkiye borsasındaki gelişimin seyri 501270832870160388
FirmaTurk Türkiye'yi Dünyaya Tanıtan Firma Rehberi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
FirmaTurk Türkiye'yi Dünyaya Tanıtan Firma Rehberi

Firma Ekle Firma Reklamı Yap Firmanı Tanıt Firma Dizini Firma Rehberi Şirket Ekle Şirketini Tanıt Şirketinin Reklamını Yap FirmaTurk


Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Türkiye borsasındaki gelişimin seyri

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1Türkiye borsasındaki gelişimin seyri Empty Türkiye borsasındaki gelişimin seyri Perş. Kas. 04, 2010 10:03 am

FirmaTurk

FirmaTurk
Admin

Kriz sonrası uluslar arası piyasalarda oluşan yeni tablo, krizden çıkış formülünün gelişmekte olan piyasalardaki hareketlilikle paralel olarak şekilleneceğini göstermiştir.

Kriz öncesinde gelişmiş ekonomilerde oluşan tablolar, bilançolar, rasyoların tamamında gizlenmiş olan kötü varlıkların hiçbiri önceden görülememiştir. Belirlenemeyen bu varlıkların ekonomiden temizlenmesi ve piyasanın tekrar normal seyrine dönebilmesi için sık sık Merkez Bankaları para politikalarında değişikliğe giderek, piyasalarda daralan para arzına ve faiz oranlarına müdahale etmek zorunda kalmışlardır. Merkez Bankalarının bu süreçteki müdahalelerin büyüklüğü -özellikle A.B.D. Merkez Bankası F.E.D.’in- küresel pazarlarda oluşacak şirket karlarından alınacak vergilerle toparlanması mümkün olmayan boyutlardadır. Dolayısıyla, bu kadar ekonomik müdahaleden sonra gelişmiş ekonomilerin alacakları mali tedbirler piyasa ekonomisini harekete geçirecek ölçekte ivme kazandıramaz.

Uluslar arası krizin toparlanma sürecinde özellikle gelişmekte olan ülkelerin piyasalarındaki başta Türkiye olmak üzere Brezilya, Çin, Hindistan olmak üzere ekonomik gelişmelere bağlı olarak sıcak para girişi sonucunda bu piyasalar aşırı değerlenmiş zirve noktalarına gelinmiştir. Türkiye borsası ise bu süreçte diğer gelişmekte olan borsalardan % 15 daha fazla prim yapmıştır. Gelinen bu noktada geçen hafta başlayan kar realizasyonları sonucu Türkiye borsası 71,000 seviyesinde tutunamamış, 70,600 drencini aşağı yönde kırarak satış baskısıyla 67,200 seviyesine kadar gelmiştir. Buradan gelen alımlarla tekrar 68,760 seviyesine kadar gelmiştir. 68,500 seviyesi teknik olarak 63,500 iseviyesinden sonra kritik olan ikinci teknik destek seviyesidir.

Gelişen ekonomilerde borsaların coşmasına katkıda bulunan sıcak para sahibi hedfe fonlar, döviz bazında yakalamış oldukları karlarını realize etmeye devam edecekleri için, satış süreci bu seviyeden de devam edecektir. Lukoil'in yönetim kurulu üyesi olan ve yönetim kurulu toplantısı nedeniyle Türkiye'de bulunan Mark Mobius, 26.10.2010 tarihinde Reuters ile yaptığı söyleşide, İMKB'de bir düzeltme hareketi beklediğini, düzeltmenin her yerde olacağını, asıl sorunun bu düzeltme hareketinin ne zaman olacağını ve yıl sonuna doğru yüzde 15-20 arasında bir düzeltme beklediğini söylediğinde Türkiye Borsasında ciddi bir satış süreci başlamıştır. Halbuki biz bu satış sürecini daha önceki tarihlerdeki yazılarımızda olacağını önceden yazmış idik. Bu satış süreci 58,500 seviyesine kadar sürecektir. Bu seviyede uluslar arası piyasalarda gelecek olan olumlu seyir ile borsa yeniden yükseliş sürecine başlayacaktır.

Bundan sonraki süreçte ekonomilerde ciddi anlamda V hareketlerinin gözlemleneceği bir süreç beklenmektedir. Bu süreçte en önemli hareket emtia piyasaları içerisinde Altında olacaktır. Altın bu süreçte özellikle üç aylık dönemden 1,420 USD’ye kadar yükselecektir.

Diğer emtialarda ise altındaki bu yükseliş kadar bir yükseliş trendi beklenmemelidir. Bunda belirleyici olan unsur ise gelişmiş ekonomilerin global kriz sonrası oluşan piyasada ekonomilerine yönelik mali disiplini sağlayıcı önlemler alması ve gelişmekte olan ülkelerin
ekonomilerinde aşırı değerlenen borsa ve ülke paralarındaki son durum karşısında alınacak olan mali müdahalelerdir. Her iki müdahale şekli de global krizden sonra ekonomilerini takip etmek zorunda olan Merkez Bankalarının alması gerektiği müdahalelerdir.

Böyle bir süreçte piyasalarda yeniden bir yükseliş trendinden bahsedilebilmesi için EUR/USD paritesinin 1,430 , Brend Petrolün varil fiyatının 87 USD ve Dow Jones endeksinin 11,400 seviyesini kırması ve 2 hafta boyunca bu seviyede tutunması gerekmektedir. Bu teknik seviyelerde tutunamayan ana piyasa endeksleri aşağıya doğru hareket edeceklerdir. Krizde verdikleri ekonomik paketlerdeki destekleri yeniden toparlamaya çalışan gelişmiş ekonomilerin maliye politikacıları bu süreçte piyasaların hızlı şekilde canlanması için yeniden ek paketler açıklamayacak, aksine sıkı para politikalarına dayalı mali disiplini sağlayıcı tedbirler alacaklardır. Bunun ilk örneği, hafta sonu Avrupa Birliği üye ülkelerinin euro bölgesinde mali disiplini sağlamak üzere Lizbon Anlaşmasında kısmi değişikliğe gitme konusunda anlaşmalarıdır.Bu kapsamda A.B.D. Merkez Bankası F.E.D’in bu hafta açıklayacağı tahvil alım programında beklenenden daha az tahvil alımı beklemekteyiz. Bu ise piyasaların bir miktar gerilmesine, doların güçlenmesine, emtia fiyatlarında düşüşe neden olacaktır.

Sıcak para girişinin olmayacağı ekonomideki her hareketin tabanı bulunmadığı için uzun dönemli denklemde aşağı yönlü hareket etmek zorunda kalacaklardır. Doğal olarak tüm dünya ekonomilerde büyümenin çok yavaş olacağı, ekonomilerdeki teknik dataların bile kademe kademe artacağı, piyasalarda “ denge ekonomisinin” hakim olacağı bir ekonomik süreç ile karşı karşıya kalınacaktır.

https://firmaturk.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz